Ana içeriğe atla

İstiklal Mahkemeleri


İstiklal Mahkemeleri

1920-1923

1920-1923 yıllarında Milli Mücadele ile amaçlanan tek şey milletin kayıtsız şartsız istiklalini kazanmasıydı. İstiklal Mahkemeleri, Milli Mücadele'nin kazanılması, güvenliğin sağlanması, TBMM.' nin kurularak asker kaçaklarını engellenmesine bir çözüm yolu bulmak amacıyla kurulmuştu. İstiklal Mahkemeleri, bağımsız, sürekli çalışan, ihtilalini gereklerini uygulayan mahkemeler olarak Fransız İhtilali içinde ( Mart 1793) olağanüstü yetkilere sahip olarak kurulan ''İstiklal Mahkemesi''ni örnek almıştı.

Tevfik Rüştü Aras, Mustafa Kemal Paşa'ya bu dönemde kurulması öngörülen mahkemenin;
'' İhtilal Mahkemeleri'' adıyla kurulmasını teklif etmiş, mahkemelerin, ilk kanun teklifi
'' İhtilal Mahkemeleri'' olarak yapılsa da daha sonra mahkemelerin ismi; ''İstiklal Mahkemeleri'' olarak değiştirilmiştir. 16 Eylül 1920 günü İstiklal Mahkemesi üyelerinin seçilmesi, mahkemelerin nerelerde açılacağı ve ne kadar mahkeme kurulacağı konusunda gerekli araştırma yapmak üzere konuyu Bakanlar Kurulu'na göndermişti.

Atatürk Nutuk'ta İstiklal Mahkemelerinin kurulma gerekçesini şöyle açıklamıştır: 
''Biz, alınan fakat kanuni olan bu olağanüstü tedbirleri, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde kanunun üstüne çıkmak için bir vasıta olarak kullanmadık. Aksine, memlekette huzur ve güvenliği sağlamak için uyguladık. Biz o tedbirleri, milletin medeni ve sosyal alandaki gelişmesinde yarar kıldık. 
Efendiler, Takrir-i Sükun Kanunu'nun yürürlükte ve İstiklal Mahkemeleri'nin bulunduğu süre içinde yapılan işleri göz önüne getirecek olursanız, Meclis'in ve milletin güven ve itimadının tamamen yerinde kullanılmış olduğu kendiliğinden anlaşılır.'' 
İsmet Paşa ise hatıraların da; ''Takrir-i Sükun Kanunu ve İstiklal Mahkemeleri gibi radikal tedbirlere müracaat etmeden Cumhuriyet'i, yeni rejimi korumak mümkün değildir.'' diyerek İstiklal Mahkemeleri hakkındaki düşüncelerini ifade etmiştir.

1920-1923 yılları arası görev yapan birinci dönem İstiklal Mahkemeleri; Ankara, Eskişehir, Konya, Isparta, Sivas, Kastamonu, Pozantı ve Diyarbakır illerinde kurulmuştu. Bu yıllarda kurulan İstiklal Mahkemeleri; vatana ihanet, halka eziyet, baskı, ayaklanma, asker ailesine saldırı, asker kaçağı, casusluk, katil, soygunculuk, düşmana yardım ve işbirliği yapmak, görevini kötüye kullanmak, düşman ordusuna katılmak, düşman işgalinden yararlanarak kanunsuz hareketlerde bulunmak gibi davalara bakmıştır. 

1923-1927 yıllarını kapsayan ikinci dönem İstiklal Mahkemeleri ise, daha çok rejime karşı olanlar, saltanat ve hilafet yanlılarını ve devrim karşıtlarını yargılamıştı. Bu dönemde Saltanat'ın kaldırılması, Cumhuriyet'in ilanı ve halifeliğin kaldırılmasının gösterdiği muhafeleti engellemek mahkemenin temel amacıydı. İkinci dönem dediğimiz Cumhuriyet dönemi İstiklal Mahkemeleri; 
A- istanbul basını sorunu ile kurulan İstiklal Mahkemeleri,
B- Şeyh Sait İsyanı üzerine Ankara ve isyan bölgesinde kurulan İstiklal Mahkemelerinden oluşuyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Göktürkler Hakkında Kısa Bilgiler

GÖKTÜRKLER HAKKINDA İLK BİLGİLER Asya'da Büyük Hun İmparatorluğu'ndan sonra Türklerin ikinci büyük imparatorluk olarak kurduğu Göktürk Devleti  'Türk'  sözünü ilk defa resmi devlet adı olarak alan Türk devletidir.Göktürkler çok az bir Türk kütlesi dışında Orta Asya'da yaşayan bütün Türkleri birleştirerek devlet çatısı altına almışlardır. Devletin yıkılmasından sonra dört bir tarafa yayılan Türk boyları gittikleri yerleri Türk adını ve Göktürkler'in idari siyasi askeri ve ekonomik geleneklerini taşımışlardır. Göktürk döneminde gelişen Türkçe de sonradan Orta Asya, Türkistan, Maveraünnehir, Kuzey Hindistan, İran, Anadolu, Irak, Suriye ve balkanları etkisi altına almıştır. Göktürk çağında Orta Asya'da töles, tarduş, Uygur, On-Oklar (karluk ve Türgişler) Kırgız, Oğuz gibi Türk boyları ile kitan, tatabı, dokuz tatar, otuz tatar, gibi türk moğol soyundan Kavimler ve Nihayet Türklerle karışmış bulunan basmıllar yaşıyorlardı. Yaratılış ve Türeyiş efsane ve destanlar

Kazıklı Voyvoda Kimdir?

Kont Dracula ya da Kazıklı Voyvoda Çocukluk yıllarını sarayda hizmetkar ve dadılarıyla birlikte geçirdikten sonra belli bir yaşa geldiğinde  soyluluk eğitimi almış olup, şövalye yamaklığı yaptığı dönemlerde yüzme, at binme, ok atma, kılıç kullanma gibi temel eğitimlerinin yanı sıra Latince ve Siyaset bilimi üzerine dersler almıştır. 1443 yılında babası II. Vlad Drakul II. Murad'a teminat olarak oğullarını esir vermesiyle Vlad Drakula'nun Osmanlı İmparatorluğu'ndaki macerası başlamış oldu.  Osmanlı'da bir çok konu üzerine dersler ve eğitimler alan Vlad Drakula, Fatih Sultan Mehmet Han'ın onayı ile Eflak Prensliğine tayin edilmiştir. Vlad Drakula burada babasının mirasına sahip çıkmış ve ilerleyen zamanda gittikçe güç kazanmaya başlamıştır. Altı buçuk yıllık Eflak Voyvodağılında izlediği şiddet siyasetiyle hem düşmanlarına hem de halkına korku salmayı başarmıştır. Vlad Drakula o dönemin barbarlığının bile üzerinde olan bir vahşilik,  kana susamışlık ve şeytanlık seviy

Savaş Sistemi

Savaş Sistemi Türklerin çok çeşitli savaş sistemleri vardı. Ata dayanan; süvari birliklerinden oluşan Türk ordusu süratli manevra kabiliyetine sahipti. ''Baskın'' şeklinde yapılan taarruzlar düşman üzerinde şaşkınlık yaratıyordu. Türklerde ''keşif seferleri'' ( yelme) ve '' yıpratma savaşları'' çok yaygındı. Türk savaş sisteminin esasını '' sahte ricat'' (sahte geri çekilme) ve pusu oluşturuyordu. Merkez kuvvetleri düşmanın merkezine taarruz eder, bir süre sonra düzenli bir geri çekilme harekatı yapılırdı. Düşman Türk ordusunun bu çekilmesini ''kaçma'' sanarak taarruza geçerdi. Bu sırada pusuya düşürülen düşman bir çember içine alınarak imha edilirdi. Yanlardaki okçu birlikleri de devamlı olarak düşmanı yıpratırlardı. Bu savaş sistemi Türk-Meydan Muharebesi, Mohaç Meydan Muharebesi ve Sakarya Meydan Muharebesi bu taktikle kazanılmıştır.